Deniz Çakır

Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 31 Aralık 1983
Eğitimi : Akademi
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunudur.
Mezun olduktan sonra İstanbul'a yerleşti.

Konservatuvardan mezun olmadan önce Ankara Radyosu'nda, radyo tiyatrosu yaptı ve radyo reklamı seslendirdi.

İlk televizyon deneyimi olan "Kadın İsterse" deki Alev rolüyle tanındı. Ama asıl çıkışını Yaprak Dökümü adlı dizideki Ferhunde karakteriyle yapmıştır.
(alıntıdır)

Yaprak Dökümü'nün Ferhunde'si Deniz Çakır, Şevket Rolündeki Caner Kurtaran ile 15 Saniye Süren Bir Sevişme Sahnesinin İnternet Sitelerinde Tıklanma Rekoru Kırmasına Öfkelendi.

Sevişme sahnesinin rekoruna ne diyorsun?

Bu kadar insanı doyurmuşum demek ki çok açlıkları varmış. Bu insanlar çok eski bir sahneyi, şimdi mi fark etmişler. Bizim daha sonra da öpüşme sahnelerimiz oldu. İnsanlar bence onları bir araya getirip bir seri yapıp üçünü bir arada izlesinler. Açıkçası bana bu durum çok sevindirici gelmedi. Rekora keşke bu alanda gitmeseydik. İnsanların çok boş vakti var galiba. Bu görüntü bu bakış açısında 2,5 milyon hiti hak etmiyor. İsterse 5 milyon insan izlesin benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Bir tek görüntülerin altına yazılan yorumlardan rahatsızım.


* O sahne bir de eski bölümden...

O sahneyi dizinin ilk bölümlerinde galiba 10. bölümünde çektik. Bizim ekiple birbirimizi yeni tanıdığımız bir dönemdi. Caner'i yeni tanıyordum. Ekip olarak birbirimizi tanımıyorduk. Caner ile oturup konuştuk, aynı bakış açısında olduğumuz için kasılmadan böyle bir sahneyi çektik. Zaten oyuncu olmayan biriyle o sahnenin bu kadar kolay çekileceğini sanmıyorum. Kasmaman ve kendini rahat bırakman gerekiyor. Tabi ki belirli sınırlar çerçevesinde.

* Nedir o sınırlar?

Mesela o sahnede bir çıplaklık yok. Ön tarafımı kamufle eden yapışkanlı bir şey kullandık. Ön tarafım tamamen kapalı, göğüslerim açık değil. Sonuçta orada setçiler var. Biraz kamera hileleriyle güzel bir sahne ortaya çıkardığımızı düşünüyorum.

* Sevişme sahnelerinin ucuzladığını, promosyon olarak kullanıldığını düşünüyor musun?

Evet artık sevişme sahneleri promosyon olarak kullanılıyor ve bu beni çok korkutuyor. Mesela sen siyasi bir hikaye anlatıyorsun rol gereği çıplak bir şekilde koşman gerekiyor. O rolü çok inanarak yaptıysam ve insanlar orada başka şeylere bakıyorsa bu genç bir oyuncu olarak inancımı kırar. Bir kadın olarak bu sahneleri kullanan insanlar da var. Ne iş yaptığını bilmediğim sadece kadın olduğunu bildiğim ünlüler de var. Ama oyunculuk kalitesi anlamında televizyon ekranları artık temizleniyor. Şu an oynanan dizilerde çok güzel kadın ya da çok yakışıklı erkekler görmüyorum.

* Bu sahnelerden ekstra para alınıyor mu?

Ben oyuncuyum sevişme sahnesinde kendimi fiyatlandırmam mesleki ahlakıma uymaz. Ben bu işi bedava da yaparım. Bu işten çok haz alıyorum ve bu benim yaşam biçimim.

* Kendine örnek aldığın bir oyuncu var mı?

Vahide Gördüm, Perran Kutman gerçekten çok iyi oyuncular.

* Birlikte oynadığın oyuncuların en çok hangisinden etkilendin?

Hülya Avşar'ın es'lerinde yani sözsüz ifadelerinde çok güzel bir oyunculuğu vardır. Halil Ergün'e bayılıyorum. Ağlamak bir erkeğe bu kadar mı yakışır.

* Diziden bölüm başına ne kazanıyorsun?

Bu sektörde iyi para kazanılıyor ama bunu söylemem.

* Dizide en kızdığınız karakter hangisi?

En çok Ferhunde'ye kızıyorum. Anladığım yönleri de var. Zaten onu anlaya anlaya anlayışlı insan oldum. Fütursuzluklarına, hadsizliklerine kızıyorum ama yine de en çok Ferhunde'yi seviyorum. Kızamıyorsunuz çünkü doğruyu söylüyor, kızıyorsunuz çünkü yerinde söylemiyor.

Formumu Ferhunde'ye borçluyum
"Yaprak Dökümü" dizisinin Ferhunde'si Deniz Çakır, formunu canlandırdığı karaktere borçlu olduğunu söyledi.




"Yaprak Dökümü" dizisinin Ferhunde’si Deniz Çakır, Dr. Kuşhan’la Diyet dergisinin sorularını yanıtladı. Canlandırdığı karakterin fiziğiyle ön plana çıktığını belirten Çakır, "Ferhunde, fiziğiyle dikkat çeken bir karakter. Görselliği ön planda olan bir kadın. Ben çok çabuk kilo alıp veririm, ama Ferhunde için kilo aldığımı hisseder hissetmez kendimi bir düzene sokuyorum" dedi.

Bedeni, bir oyuncunun en iyi enstrümanı... Nasıl bakıyorsunuz kendinize?

- Dönemlerim oluyor. Bazı dönemler kendimi çok güzel motive ediyorum. Üç gün kendime iyi bakarsam, sonrası geliyor. O dönem düzenli kahvaltı yapmaya çalışıyorum, belli bir saatten sonra yemek yemiyorum. Spor yapıyorum. Ama bir dönem geliyor, her şeye üşenir oluyorum. Düzenli yaşamadığınız zaman, o sizin psikolojinize de yansıyor. Bunalıma giriyorsunuz. Düzenli iş hayatımız olmadığı için de çok hızlı yaşıyoruz, çok hızlı tüketiyoruz.

Her haftaya yetişecek bir bölüm var tabii...

- Evet, beş gün dolu dolu çalışıyoruz. Altıncı gün dublaja giriyoruz.

Set ortamında herhalde beslenme düzeni de bozuluyordur...

- Evet, ama dönem dönem ben kendimi gaza getirip yanımda meyve taşımaya dikkat ediyorum. Çantamda ise hep suyum oluyor.

Genç oluşunuzun avantajlarına da güveniyorsunuzdur belki...

- Bu mesleği yapıyorsan bedenine sadık olmalısın... Sonuçta görsel bir iş yapıyoruz, radyo tiyatrosu yapmıyoruz. Zayıf olmakla, güzellikle ilgili bir şey değil. Sağlıklı ve iyi görünmek için dikkat etmek gerek.

Rutin çekimleri bozan tek şey yemek herhalde.

- Evet, onu bir lüks olarak görüyoruz.

Peki, gece atıştırmalarınız var mı?

- Bayılırım aslında gece atıştırmaya. Maalesef çok keyifli bir şey. Ama atıştırmamaya çalışıyorum.

Ne yersiniz, çikolata mı?

- Evet, çikolata benim vazgeçilmezim.

Kilo sorununuz yok gibi...

- Dönem dönem alıp veriyorum aslında.

1-2 kilo aldığınızda problem yapar mısınız?

- Evet yaptım; mesela buraya gelirken tartıldım, 2 kilo almışım. Sürekli tartılırım. 57 kiloyum. Boyum 1.74. İdeal kilom 54. Hiçbir zaman çok zayıf olmadım.

Çikolata yedim, arkasından da şunu yiyeyim dediğiniz dönemleriniz olur mu?

- Olur. Depresif bir haldeysem çok fazla yemeğe veririm kendimi. Midem bulanıncaya kadar çikolata yiyip hırsımı kendimden çıkardığım dönemlerim olmuştur.

Peki neden girersiniz strese?

- Mutlu olduğum anları yaya yaya, tadını çıkara çıkara yaşamaya bayılıyorum. Hayatta inceliklere özen gösteriyorum. İncelik görmediğim zaman üzülebiliyorum.

Bu sektörde olup da kırılmamak, üzülmemek zor galiba...

- Evet, biraz hassasız. Sanatla uğraşınca daha duyarlı oluyor insan.

Doktorlarla aranız nasıl, sağlık kontrolü yaptırır mısınız?

- Yok, hastalanmadığım sürece doktora gittiğim söylenemez. Ancak bu sene biraz daha ilgiliyim kendimle. Çünkü yeni yeni hayatım düzene giriyor. Hayatım düzene girdikçe kendime de daha fazla dönmeye başlayacağım.

Nasıl baş ediyorsunuz sıkıntılarla?

- Kötü bir dönem atlattım. İşte ’yas’ dönemi gibi, sıkıntılı bir dönemdi benim için. Dansa başladım. Dans bana bir sürü şeyi unutturdu. Flamenko yapıyorum. ’Ne kadar şahane, boşuna stres yapıyoruz’ dedim.

Sporla aranız nasıl, düzenli yapar mısınız?

- Onu yapamıyorum, ama evimde iki tane güzel spor aletim var. Biri titreşime dayalı bir alet. Sıkılaşmaya yönelik. Kol ve bacaklar üzerine çalışıyorum onlarla. Diğeri de yürüyüş, bacak ve kalça için. Spor salonlarında sıkılıyorum. Toplu halde spor yapmak bana pek sevimli gelmiyor.

Alkol, sigara kullanıyor musunuz?

- Sigara kullanmam ama girdiğim ortamlar o kadar sigaralı ki kullanmıyor gibi değilim yani. Alkol de bir yerlere gittiğimde alıyorum bir miktar.

Uyku düzeniniz nasıl?

- Çok düzensiz değil ama çok fazla uyumuyorum. Sekiz saat uyumuyorum mesela. Beş saat falan. Ama bana yetiyor. Kendimi kötü hissetmiyorum. Çok geç yattığım zaman bile erken kalktığımda çok sersem olmuyorum.
_________________

paylasim icin tesekürler cnmm....

Cihan Ünal benim sadece hocam olur

Adı Cihan Ünal'la aşk dedikodusuna karışan genç oyuncu Deniz Çakır, hakkında çıkan söylentilere net bir cevap verdi: Böyle bir şey çok ahlak dışı ve benim yaşam tarzıma çok ters!.

Eşi 'Canan'ı (Hülya Avşar) beğenmeyen Zafer (Cihan Ünal) sekreteri Alev'e (Deniz Çakır) aşık olup, evliliğini bitirme kararı almasıyla başlıyor 'Kadın İsterse'de hikaye... İlk bölümde sadece seksiliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor 'Alev' yani Deniz Çakır. Birkaç bölüm sonra ise oyunculuk yeteneğini gözler önüne seriyor. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu olan Çakır, okulda 'hocası', dizide ise 'kocası' olan Cihan Ünal'dan büyük destek gördüğünü belirtiyor. Ama sadece bu kadar... Haklarında çıkan dedikodulara ise net bir yanıt veriyor: Böyle bir şey çok ahlak dışı, o benim hocam.

BAŞLANGIÇ İÇİN SÜPER
* 'Kadın İsterse'nin 'Alev'i olarak dikkatleri üzerinize çektiniz. Bu diziden önce ne yapıyordunuz? Ankara'da yaşıyordum. Okulum bitikten sonra İstanbul'a yerleştim. Okul varken de televizyonla ilgili bir şey yapamadım. Ankara Radyosu'nda, radyo tiyatrosu yaptım. Radyo reklamı seslendirdim. Yeni mezun olduğum için 'Kadın İsterse' benim ilk televizyon deneyimim. Bu dizi benim için çok önemli çünkü hocam Cihan Ünal ile oynuyorum. Dizide oynayan ufak kızlardan bile öğreneceğim çok şey var. Çünkü onlar benden daha tecrübeli. Ekibin çoğu konservatuvarlı. Birol Güven kalemine çok güvendiğim bir senarist. Sonuç olarak, başlangıç için süper bir ekip.

* Ankara'daki düzeninizi bozup İstanbul'a yerleştiniz. Alışmanız kolay oldu mu? İstanbul'da tek başıma yaşıyorum. İstanbul çok karmaşık bir şehir. İnsanlar sürekli bir yere yetişir gibi çok hızlı. Hafta sonu Ankara'ya gittim. Orası çok sakin. İnsanların hayatın akışına dair bir kaygıları yok. Belki bu yüzden 'memur şehri' deniyor. Ama İstanbul'da herkes bir anda bir sürü işi yapıyor ve halletmeye çalışıyor gibi bir telaş var. Bu şehir beni çok yoruyor. İnsanlar sürekli üzgün ve mutsuz. Bir buçuk aydır buradayım.

* Oyunculuk uğruna İstanbul'a gelmenize ailenizin tepkisi oldu mu? Ailem bana çok güveniyor. Bu yüzden İstanbul'a gönderirlerken "Kızım orası kurtlar sofrası" demediler. Çünkü biliyorlar ki, ben küçüklüğümden bu yana sorumluluk duygusu olan bir kızım. Ailem bana hep fazla güvendi. Ailemin gözü çok arkada değil. Ama abuk sabuk haberler çıkarsa "Bizi rahatsız ediyor, bırak gel" diyebilirler. Öyle bir şey derlerse televizyonu bırakırım ama tiyatro yaparım. Zaten benim idealim tiyatrocu olmak.

AİLEM 'DÖN' DİYEBİLİR
* İlk oyunculuk deneyiminiz bu... Zorlanmadınız mı? Sit-com'un mantığı tiyatroya çok yakın. Sesli çekiliyor, herkes tiyatrocu. Çok dizi gibi değil. Benim hedefim sansasyonel bir isim olmak değil. Yaptığım işle gündeme gelebilirim ama medyatik olmak istemiyorum. Sadece 'şu kız şöyle şöyle işler yapmış' diyebilirler ama bunun dışında 'şu aşkı olmuş', 'böyle olmuş' haberleri bana göre değil.

* Buna rağmen isminiz dizideki Cihan Ünal ile aşk söylentilerine karıştı... Bu haberden sonra çok üzüldüm. Çünkü o benim hocam. Ailemle konuştum onlar bana "Biz seni biliyoruz" dediler. Kalabalık bir grup yemek yiyorduk ve böyle bir şey çıktı. Altı üstü bir kahvaltı yaptık. Çok üzüldüm, hele ki hocamla. Böyle bir şey çok ahlak dışı, benim yaşam tarzıma çok ters. Sabah beni hocam Cihan Ünal aradı ve "Sana üzücü bir haberim var" diyerek gazetedeki haberi okudu.

DİZİ ÇOK GÜNDEMDE
* Her ne kadar istemeseniz de medyatik bir isim oldunuz... Bu işi yapacaksam bunlara da katlanmak zorundayım ama bunlar olmadan da olabilir. Belki şu anda dizi çok gündemde olduğu için... Belki Hülya Avşar oynamasa bunlar olmazdı. Şu an sudan çıkmış balık gibiyim.

* Aşk söylentilerini Hülya Avşar'ın medyatikliğine mi bağlıyorsunsunuz? Her dizinin setine bu kadar magazin muhabiri gelmiyordur. Ama her şeye rağmen Hülya Avşar ile oynamak çok güzel. Ondan da çok şey öğreniyorum. Ben bu işin eğitimini aldım. Eğitimsiz oyunculara tabii ki tepkilerim var. Ama dizi oyunculuğu için eğitim alman şart değil, kıvırabilirsin. Dizide çok iyi görünen biri tiyatroda iyi görünmeyebilir. Çünkü tiyatro eğitim gerektirir.

paylasim icin tesekürler cnmmm...

DENİZ ÇAKIR DİZİDEKİ PATRONUYLA AŞK YAŞIYOR!
Gelecek sezonda devamı merakla beklenen dizi Yaprak Dökümü'nde kötü kalpli gelin Ferhunde'nin patronuyla yaşadığı aşk gerçeğe dönüştü!

Yaprak Dökümü"nün Ferhunde'si Deniz Çakır, dizideki patronu Levent Tuncel ile Marmaris'te birlikte tatil yapıyor. Takvim'in haberine göre; ikili önceki gün, bir restorantta yemek yerken görüntülendi. Arkadaşları ile tatilin keyfini çıkaran çitf rakı yudumladı.

alıntıdır...